Dar Mükellef İlişkili Kurumlardan Kullanılan Kredilerin Vergi Kanunları Kapsamında Değerlendirilmesi

PrintMailRate-it

​Kerem Kelkitli

Türkiye’deki şirketlerin finansman ihtiyacını yurt içi veya yurt dışından temin etmeleri halinde ve kredi sağlayıcı kurumların banka ve finans kurumu olup olmamalarına göre avantajlı ve dezavantajlı durumlar ortaya çıkmaktadır.


Bu kapsamda Yurt dışındaki grup firmalarından kredi kullanımının Türk Vergi Kanunları kapsamında değerlendirilmesi bu yazımızın konusunu oluşturmaktadır.


1. Kurumlar Vergisi Açısından

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30/1-ç maddesi uyarınca, dar mükellefiyete tâbi kurumların her nevi alacak faizlerinden; 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden % 0, diğer kurum ve kuruluşlardan alınan krediler için ödenecek faizlerden ise % 10 olmak üzere kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.


Yurtdışında mukim olup kredi sağlanan grup firmasının banka ve finans kurumu olmaması veya sadece grup şirketlerine finansman sağlayan bir kurum olması durumunda, ödenecek faiz tutarlarının brüt bedeli üzerinden % 10 oranında kurumlar vergisi stopajı hesaplanması ve beyan edilmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken bir başka husus da Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları’nın (ÇVÖA) varlığıdır. Türkiye ile krediyi verecek olan kurumun mukimi olduğu ülke arasında ÇVÖA bulunması durumunda bu anlaşmanın faizi düzenleyen maddesinin dikkate alınması gerekmektedir.

 

2. Transfer Fiyatlandırması Açısından

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13/1. maddesi şu şekildedir:


“Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.”


Yine 13. maddeye göre emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade etmektedir.


Bu açıklamalar ışığında yurtdışında mukim grup firmasından kullanılacak olan krediye ilişkin ödenecek faiz tutarlarının transfer fiyatlandırması hükümleri göz önünde bulundurularak emsallere uygunluk ilkesi doğrultusunda belirlenmesi gerekmektedir.


3. Örtülü Sermaye Açısından

Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre ortak veya ortakla ilişkili kişiden temin edilip işletmede kullanılan borçların örtülü sermaye olarak kabul edilebilmesi için bu borçların hesap döneminin başındaki öz sermayenin üç katını aşması gerekmektedir.


Yine aynı Kanun’un “Kabul Edilmeyen İndirimler” başlıklı 11. maddesinde örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderlerin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır.


Alınan bu kredinin örtülü sermaye olarak değerlendirilmesi durumunda, örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları’nın uygulanmasında, gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kar payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar olarak kabul edilecektir.


4. Katma Değer Vergisi Açısından

Yurt dışında mukim olup, esas iştigal konusu bankerlik (banka ve finans kuruluşu olan kurumlar) olmayan grup şirketinden alınan kredilere ilişkin olarak yapılan brüt faiz ödemeleri üzerinden sorumlu sıfatıyla % 18 oranında KDV hesaplanması gerekmektedir.


Alınan kredinin faizsiz olması durumunda da Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen özelgelerde faizsiz borç verme işleminin KDV Kanunu’nun 27. maddesi çerçevesinde emsal bedel üzerinden KDV’ye tabi olduğu ifade edilmiştir.

 

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 7 Nisan 2014 tarihli özelgesi şu şekildedir:


“Şirketinizin Hollanda mukimi ...'den temin edeceği finansman hizmeti katma değer vergisine tabi olup, bu hizmetin karşılığını teşkil eden faiz tutarı üzerinden % 18 oranında hesaplanacak KDV'nin sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmesi gerekmektedir. Bu hizmetin karşılıksız ya da emsaline göre düşük bedelle temin edilmesi halinde matrah olarak emsal bedelinin esas alınacağı tabiidir.”


Ancak bu görüşe göre yapılan tarhiyatların vergi yargısında kabul görmediğini de belirtmek gerekmektedir.


5. Damga Vergisi Açısından

Dar mükellef kurumun banka ve finans kuruluşu olmaması halinde, yurt dışında mukim dar mükellef şirket ile Türkiye’de mukim şirket arasında imzalanacak kredi sözleşmesi üzerinde belirtilmiş olan kredi anapara tutarı üzerinden binde 9,48 oranında nispi damga vergisi hesaplanması gerekmektedir.


6. Kaynak Kullanım Destekleme Fonu Açısından

01.01.2013 tarih ve 28515 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/4116 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 11. maddesinde, bankalar ve finansman şirketleri dışında Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışından sağladıkları döviz (örneğin EUR, USD vb. yabancı para cinsinden kredilerinde) ve altın kredilerinde (fiduciary işlemler hariç) aşağıda belirtilen oranlarda Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) kesintisi yapılacağına ilişkin düzenleme yapılmıştır:


Bu durumda, yurtdışında mukim ilişkili şirketten kullanılan kredi üzerinden döviz veya TL olmasına ve vade durumuna göre KKDF kesintisi söz konusu olabilecektir. TL kredilerde vadeye bakılmaksızın ödenecek faiz tutarları üzerinden % 3 oranında KKDF kesintisi yapılmaktadır.  


Ortalama vadesi bir yıla kadar olanlarda

% 3

Ortalama vadesi 1 yıl (1 yıl dahil) ile 2 yıl arasında olanlarda

% 1

Ortalama vadesi 2 yıl (2 yıl dahil) ile 3 yıl arasında olanlarda

% 0,5

Ortalama vadesi 3 yıl (3 yıl dahil) ve üzerinde olanlarda

% 0

 

7. Sonuç

Görüldüğü gibi yurt dışındaki grup firmalarından kredi kullanımının birçok vergisel yükümlülüğü bulunmaktadır. Kredi kullanımından önce bu hususların göz önünde bulundurulması tavsiye edilmektedir.

  

« Yayınlar

  « Sirküler 
  « Yazılar
Skip Ribbon Commands
Skip to main content
Deutschland Weltweit Search Menu